tiroid 4ever!

Geçtiğimiz sene tiroid -papiller-ca (böyle ca diye yazınca daha sevimli oluyor, çoğunuzda anlamıyorsunuz belki ama detaylı olarak bilgi almak isteyen, merak edenleriniz varsa ve soru sormak isterseniz bana mail atabilirsiniz, nasıl bir süreç, neler oldu, bundan sonra neler olacak falan kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak paylaşırım sizinle) yüzünden kelebek şeklindeki güzeller güzeli tiroidimi tıbba bağışladım.

10 numara bir doktorum vardı ama isterse 50000 numara olsun "efenim sizdeki haslalığın adı ca" deyince panikten gırtlaklayasınız geliyor önce.






Ama ben ne yaptım?

"Tıbba feda olsun, alın hemen tiroidimi" deyip narkozsuz girdim ameliyata, nasıl içkiliyim (evet, cem baba'dan alıntı:)) !Tam öyle olmasa da ameliyatı ve sonrasındaki tedavi sürecini atlattım bir şekilde.

Sonrasında bir süre için o hipotiroid denilen allahın cezası (yaşayan bilir, detaya girmiyim) moda girdim tabii. Çok uyuz bir durum, yataktan kalmak, günü devam ettirmek, yemek yemek kısacası yaşamak iç.in sarf ettiğin efora inanamazsın mayk!

 Ve hayatımın sonuna kadar her gün aynı saatte almam gereken,yapay tiroid hormonu ilacımla tanıştım. Helloo:) Almayınca ne mi oluyor? Tabii ki muhteşem oluyor, deneyin bana hak vereceksiniz:)))

lamonomagazine
En azından bir kaç hafta önceye kadar "bundan sonra radyoaktif iyot, zart zurt içmiycem ben, oleey, Volkan çaak" diye gevelerken, "Gamze Hanım, önce thyrogen diye bir iğne var, TC de yok ama işte şöyle şöyle alabilirsiniz, arkasından da yine radyoaktif iyot içereceğiz sizee" diye sonrasında bön bön baktığım bir diyaloğumuz oldu doktorumla. Tedavinin bir parçasıymış bu ve bana başta söylemişler sanırım. Oysaki ben öncesinde bilmem kaç hafta iyot diyeti yapıp, sonrasında şahsen bana hiç gelmeyen midemi falan bulandıran, kelimenin tam anlamıyla "mallaştıran" o radyoaktif zımbırtısını içmektense bir daha ameliyat olmayı tercih ederdim .

Her neyse, yine öncesinde paso meyve ve belli şeylerle beslenerek (ya aslında çoğu şeyi yiyebiliyorsunuz ama iyotsuz tuz olması lazım içinde. E, ben çalıştığım için ya çok pratik yemekler hazırlıyordum ya da dışarıdan söylüyordum, böyle olunca iş başa düşüyor, herşeyi tırım tırım dikkat ederek hazırlamam gerekiyor.) ve kendinizi mecburi bir hipotiroid durumuna sokarak, sonrasında ise aman aman kimseye fazla yaklaşmayarak (günde iki kez yıkan, tonlarca su iç, asosyal ol -abarttım biraz evet ) geçecek uyuz bir süreç yani. Ama çok kudretli bir insan olduğumdan olsa gerek(!) bir şekilde atlattım bu uyuz durumu da.

Ama bu için doğasında meymenetsiz, ruhsuz bir insana dönüşmek olduğundan ne bir şey yazabildim ne de yaz başında açtığım stantlardan, tanıştığım ultra güzel insanlardan bahsedebildim. Tüm bu koşuşturmacada çift sarılı yumurtaya dönen beynim yüzünden birkaç gün sonra çıkacağım tatili iple çekiyorum. Her zaman olduğu gibi insandan uzak, yeşil ve mavi merkezli bir tatil olacağından arada yazarım diye tahmin ediyorum.

Son olarak şu an dinlediğim bir şarkıyı da paylaşayım efenim (çok yakında albümleri çıkacak siz şimdilik spotify'da falan dinleyebilirsiniz)


Sevgiler,
Gamze

Yorumlar

  1. Geçmiş bitmiş olsun.. Yakiinen bilirim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim efenim, gitti güzelim pembiş pembiş tiroid :))

      Sil
  2. Allah acil şifalar versin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim efenim, ülkece versin inşallah :))) Selamlar

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Teşekkürlerden bir demet efenim :)Sevgiler öpücükler :)

      Sil
  4. Çok geçmiş olsun, bir tiroid ancak böyle güzel anlatılabilirdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahaha, daha detay vardı da girmedim işte, sen de tahmin edersin belki :) Selamlar Sevgiler

      Sil
  5. Geçmiş olsun. Ama kızmazsan gülerek okudum, itiraf ediyorum. Kelebek gibi, güzeller güzeli tiroid tanımlamana bayıldım. Hatta hayatımda ilk kez tiroid neye benziyomuş görmüş oldum. Çok teşekkürler bilgilendirdiğin ve eğlenceli anlatımın için. Bol mavili, yeşilli ve postlu tatiller... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kızmak ne demek, ben hep gülüyorum zaten bu duruma, daha cool bir hastalık olsaydı daha artistik triplere girerdim belki de işte bu garibim tiroid ufacık tefecik, kimselerin bilmediği, asosyal bir organ :)) öptüm yanaklarından :)

      Sil
  6. Geçmiş olsun...Complete the sentences a katılıyorum.. Tanımlamalarına bende bayıldım..
    Sevgilerle
    http://fernoce.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) çok teşekkür ederim, takipteyim, sevgiler:)

      Sil
  7. Merhabalar Gamze hanim öncelikle gecmis olsun. Düşen bilir derler en iyi cevabi da siz verirsiniz.... bir sey sormak istiyorum. Thyrogen kullanimini öncesi ve sonrasi ile biraz daha detayli yazabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba! Şöyle ki :thyrogen bir ilaç ama bir yöntem aynı zamanda. Eğer rai tedavisi(atom) gördüyseniz az çok biliyorsunuzdur tedavi öncesinde iyot diyetine giriyorsunuz ve kullandığınız tiroid ilacı her neyse kullanmayı bırakıyorsunuz. Neden? Çünkü tsh seviyeniz,in yükselmesi lazım ki atom tedavisinde vücudunuza giren radyasyon işini düzgün yapabilsin:) Bu da sizi kötü bir hale sokuyor. Çünkü vücudunuzun balans ayarı tiroidiniz zaten yok ve onun yerine aldığınız hormon ilacını da almıyorsunuz. Yani mecburen hipotiroid oluyorsunuz:) İşte thyrogen bu noktada devreye giriyor. Thyrogen'in özelliği; siz günlük tiroid ilacınızı almaya devam ederken TSH seviyenizi yükseltmesi. Yani hipotiroid durumuna girmiyorsunuz, en azından çok canınızı sıkan bir durum yok ortada:) Thyrogen iğnesi (2 gün üst üste aynı saatlerde yapılıyor) yapıldıktan sonra tiroid ilacınızı almaya devam ediyorsunuz. ve 3. gün radyoaktif zamazingoyu içiyorsunuz. iğne yapıldıktan sonra herhangi bir değişiklik hissetmiyorsunuz (ben çok heyecanlanmıştım ama bişey yok). İğnenizi olup gündelik hayata aynen devam edebilirsiniz:) Benim konudan anladığım bu, yine sorularınız olursa sorabilirsiniz elbette. Takmayın kafanıza sakın, çok geçmiş oldun, sevgiler, selamlar!

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar